Cumartesi, Ocak 31, 2009

...........

okul kapanalı bir hafta oldu... ve bir haftada okul ve çalışma fikrinden nasıl bu kadar hızla uzaklaştığıma inanamıyorum.... nasıl bir bıkkınlık varmış ki birden ve de külliyen kendimi uzun bir tatilde hissettim.... bu iyi bir şey mi bilemiyorum... nitekim dolu dolu dinlenmek ve okuldan uzaklaşmak fikrinin verdiği haz yanında, bir hafta sonra aynı ortama dönecek olma fikri içimi sızlatmakta....
bunun dışında...
3-4 günlüğüne evdeyim... tatili ikiye böldüm gibi... ilk kısmı kankito ağırlıklı.. ikincisi istanbul... ara günler de iyi geçmekte valla.. bol bol uyku... kendine bakma... yürüme.. bisiklet... temiz hava az gıda şeklinde bir yenilenme gibisinden.... hava da serin ama güneşli... bi yandan üşüyüp bi yandan kemiklerime kadar ısınmak da hoş...
kitap falan okumaya kalktım... gene olmadı.. çok kötü bir örneğim evet ama sıkılıyorum... okumak beni bezdiriyor... bayılıyorum otobüste bile okuyan tiplere... ben otobüste okumaya kalksam kuvvetle muhtemel kusarım... ( sinemcim o yaptığın yorumu duyar gibiyim... oyarım.. sus.. haha ) yunanca çalışıyorum bu aralar.. onu da yapasım yok bi - iki gündür... bana okulu anımsatan her şeyden koptum... iyi de oldum...
ve tüm bunların dışında... işin özüne gelirsek...
hani bir "aralık" vardı... hani ona yazdım ... sen - ya da siz - de seslendiniz burdan hey adam falan diyerekten... hani balık yaptım ona.. hani bir şey oldum aşık olmayarak.. hani geçmiş olsun bana dedim... ona gittim istanbulda... yani aşırı bir olgunluktan mıdır gerçekten onlar hiç yazılmamış, içten içten çıkmamış gibi durabilmek.. yoksa su katılmamış bir yabancılaşma mıdır.. bir korku mudur mesela... hani bu kadın yarın sabah da benzer duygularla uyanır mı acaba.. eyvah ne yaparım bu sefer aşık falan olursa... olmam ki... ben ne olduysam oldum zaten... olmuştum... ve geçti... geç dedim geçti.. geç dediğim için geçti.... çünkü dünyanın en güzel şeyi bile olsan... -ki değildin - ya varsın ya yoksun... ortası olmuyor.. ortası bu oluyor işte... bunun da sonu yakın.
ve bunlar dışında..
bir süredir ... edirne ziyaretimden beri... yani o aklımda... ama ne olarak bilemiyorum... bu sıralar her yerden o çıkıyor sanki.. ve sanki bir yerde önüme de fırlayacak... fırlasa iyi olur onu bi parça pinçik etmeden hayatıma devam edemiyorum onu anladım.. mesela bu sabah birlikte biiklete bindiğimiz hülya tiizem bana ne var ne yok derken.. ben ona serkan'dan sonra bir şey yok cevabını verirken.. çattadanak.. "bu engin seni çok fena yaptı" demesi.. eh be.. tey tey.. dedirtti içten...
bir de şarkılar var...
mesela sadece içinde "temmuz gelir giderken" dediği için bile hasta olduğum bir "mevsimler geçerken".....
içimi hoş ettiği için "mia stigmi""...
yeni cem adrian şarkıları....
ve de içimde çalan tüm besteler... sözsüz kısmından..

rölantideyim yani.... ya bi çarpıcam sağlam yakında....
ya da.... ya da'yı bilemeyecek kadar rölantide anla yani:)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

hani bir şey oldum aşık olmayarak.. hani geçmiş olsun bana dedim... ona gittim istanbulda... yani aşırı bir olgunluktan mıdır gerçekten onlar hiç yazılmamış, içten içten çıkmamış gibi durabilmek.. yoksa su katılmamış bir yabancılaşma mıdır.. bir korku mudur mesela... hani bu kadın yarın sabah da benzer duygularla uyanır mı acaba.. hani sevgi dedıgın tarıf gıttın de ne oldu sonu aynı canım aldatmaca kendımızı kandırmısız sonunda ıste bu sen o sandıgın sevgı o degılmıs gordunmu ıste sevgı bu kadar kolay degıl bız bole goruyoruz, onlar bole gormuyor anlık beyınlerı yasıyor .... bunu cozemedıgımız için hep sevdım dıyıp duruyoruzz ...sen herkese sevdım deme onlar ole gormuyor bıl... ve bence gururlu ol gıtme...bırak artık o gıtsın...cunku sevgı bu degıl...sadece bızım kovalamamız...

Yorum Gönder

 


. © 2008. Design by: Pocket