Cumartesi, Ekim 04, 2008

hoşgeldin yeni yıl:)

bu resmi gören ve benim önlenemez dürüstlüğüme güvenen kaç kişiyi yılbaşı geldi diye kandırabilirim...
yarın kırmızı donlarımızla ve plastik çiçeklerimizle sokağa atsak kendimizi, bilet falan alsak milli piyango.. belki de sıra bizde olur... olmaz mı...
küçükken düşünürdüm bazen.. mesela bir gün neden 24 saat.. temmuz neden temmuz.. kim temmuz'a temmuz demiş.. kim temmuz'a yaz demiş... neden yıl 31 Aralık'ta bitiyo falan... - coğrafya'mın iyi olmadığını bilirsiniz di mi.. yani benim coğrafya bilgim: dünya döner, ay döner, güneş dönmez şeklindedir.. bundan bi adım ilerisi yok o derece - neyse işte o zamanlardan beri bi takıntı var...
diyelim ki bugün yıl bitiyo.. hadi yarın olsun.. diyelim ki ben Aralık ayını sevmem.. bu yılı bugün bitiresim geldi....
neler oldu bu yıl...
bu yıl güzeldi aslında.. valla bak... yani sokucu çıkartıcı yönlerinin yanında, önemli şeyler oldu..
bu yıl kasım'ı reddettiğim düşünülürse sadece 2 ay gibi bişi var yılın bitmesine insnalık için... bense bitiriyorum.. hadi rastgele:)
- bu yıl çok hata yaptım mesela.. her zamanki gibi hata olduklarını bile bile yaptım.. dolayısıyla benim hatalarım olmaları onları sevmemi sağlayabiliyor...
- duygusal anlamda yılı - tam da ortasında tanışmış olmamız sebebiyle - ondan önce ondan sonra şeklinde ikiye ayırabiliriz... ondan sonra onu hayatıma sokarken yaptığım hatayı başka hatalarla kapamaya çalıştım.. bu çok anlamsız geliyor kulağa ama salla gitsin... dava düşmüştür... fazla bile yazıldı kendisi...
- erzurum oldu sonra.. yani orda alınan hayat tecrübesi eşsiz benzersizdir.. onu dışardan anlamak mümkün değildir.. ama biz çok "adam" çıktık onu derim bi tek... hani yani harbiden "böyle kahpedir dünya"....
- çok deniz çok bisiklet vardı bu yıl... çok huzur vardı o manada... içim arındı...
- arkadaştan sevgili olmuyormuş o öğrenildi .. ama istisnai bi durum oluştu.. sevgiliden arkadaş oldu.. hem de çok iyi... ha tabii biraz tuhaf bi arkadaşlık çeşidi çıkıyo ortaya ama olsun.. olduğu kadar:)
- alkol miktarı azaltıldı bi nebze.. haaa erzurumda sevgili kırpık'ımın elinde viski ve votka şişesiyle kapıda belirdiği, kapısında belirdiğimiz, miniş, bro falan elimize ne geçirdiysek içip "alkolik hareket engellenemez" şeklinde böğürüp sonra da trainspotting tadında klozete böğürdüğümüz anlar oldu elbet.. ama genel toplamda miktar azaldı mı.. azaldı
- çok koşuldu.. çok yüründü... çok üşündü...
- çok özlenildi... özleyen ve özlenen olundu birfiil... uzaklar çok uzak olabiliyormuş bazen... bir telefonun başında kahrolabiliyormuşun ben niye burdayım diye... ama sonra ne kadar ilginç ki, hiç kimse için değmezmiş kahrolmaya nerde olursan ol denildi... gerçekten biri için bir şey yapmadan, hayatı bir yana kaydırmadan, hayatı kaydırmadan hatta.. düşünmek lazımmış iki kez...
- adamlar oldu...
- dostlar oldu...
- adam gibi dostlar oldu da.. dost gibi adamlardan pek emin değilim....
- haaa sonra hayatımda ilk defa işsiz kaldım ama allahtan bi hafta sürdü:)
- mutlluluğun insanlardan ve olaylardan bağımsız bir şekilde etrafta dolaştığını bir kez daha anladım... elinden tutana....

yani... bilmem ki nasıl bir yıldı... anlamlı bir yıldı... bi önceki de öyleydi mesela... o zaman şöyle olsun.. bu yılbaşında.. - yarın mı oluyo yani:) - iki yılı birlikte uğurlayalım... 2007-2008'e güle güle falan yazsınlar....
ama 2009 tek gelsin...
güzel gelsin.. hem 9, 8'den güzel bi sayı...
hem bak hava lodos, deniz taştı, yağmur yağdı, içim doldu doldu boşaldı... hazır kafa dinliyorum iki dakka...
güzelleşin işte.. ben kadar güzelleşin...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ve ben bu yazının neresindeyim anlayamadım. dost olan sevgili ben miyim yoksa:)))))))hahahahahahhahahahaahhaahhahahahahahah

Yorum Gönder

 


. © 2008. Design by: Pocket