Cumartesi, Eylül 01, 2007

the sweetest thing..

evet benim ne olmuş..
eski mekanı tekrar sayfanın altlarına bir yerlere link olarak koyduğumdan beri ara sıra okuyorum.. iki seneden fazla olmuş boru mu.. o yazılarda nedense sık sık yok takıntılarım yok kötü huylarım.. hayır yeni nesil kötü bilecek.. şaka bir yana.. az önce bakıma götürdüğüm bisikletimi almak için evden çıktım.. yürümeye başladım, kulağımdaki ilk şarkı Tom Waits "Warm Beer Cold Women" oldu.. sonra şeyi düşündüm kendi kendime.. bir sonraki şarkının "Innocent When You Dream" olduğunu biliyordum.. çünkü hiçbir zaman shuffle modunda olmaz o alet.. çünkü hiçbir zaman çıkacak şarkının ne olacağı heyecanıyla yaşamak istemem.. bilinmezlik diyorum ben ona.. ya da sürpriz.. her neyse artık.. bisikletçiye gidene kadar düşündüm.. kendimi düşündüm.. öyle çok düşündüm ki.. kendimi çok sevdim.. neden mi..
bi kere az önce Tom Waits sayesinde hatırladığım üzere, belirsizlikleri sevmiyorum.. o yüzden de kimseye yaşatmamaya özen gösteriyorum..
sonracıma..
hayatımın acısını insanlardan çıkarmıyorum.. ( evet burda laf sokuyorum ) mesela hayatımın nerdeyse on senesini verdiğim ve sonra da ayrıldığım adamın her zaman saygı duyduğum bir tek özelliği vardı.. kendini hiç saklamadı.. hep kötüydü.. hiç iyi olmaya çalışmadı.. başka bir adam gibi davranmadı.. 1998 mart'ında neyse.. 2007 mart'ında da oydu.. bile bile yaşadım.. zor gelince bıraktım.. onu bile suçlamadım..
hayatın acımasızlığını da kendimden çıkarmıyorum.. herşeyi yapmaya gücü var ( muktedir der eskiler pek severim ) bana getirdikleri iyiyse iyidir kötüyse kötüdür.. çok düşünmemek lazım.. ömür'dür eninde sonunda.. geçecek gidecek..
ısrar ediyorum.. insanlara dair.. uğraşmaya değecek insanlar varsa etrafımda.. kimilerinin gurursuzluk adını verdiği mertebeye ulaşıncaya dek.. ya da ulaşmama rağmen.. bir kez kazanırsam, tüm kaybedişlerden güzel oluyor.. ya da değerli..
çalışıyorum.. çabalıyorum.. her anlamda
özlüyorum hiç çekinmeden.. özlemeye layık kim varsa.. iyi ve kötü.. bunu açıklamaya gerek mi var..
bu birinci bölüm olsun.. bunun devamını Erzurum'da iken yazmayı istiyorum.. bir iki hafta sonra..

dibinin notu bir: TEM kenarında sevişen insanların normal karşılandığı bir ülkede bisiklete binen bir kadının şarkı söylemesi neden tuhaftır.. biraz bağırdım belki ama sesim kötü değil ki.. dinlesinler işte haybeye.. beleş.. heheh

3 yorum:

mahallenin delisi dedi ki...

nasıl yahu, sen şarkılardan fal da mı tutmuyorsun hiç?? hep sıralı haldeyken onlar, fal neyim olmaz ki =(
ısrar ediyorum, çabalıyorum ve özlüyorum, birinci bölümde bunların altını çiziyorum.

bir de dibine not: şarkı söylerken bisiklete binen kadınlar, TEM'de sevişenler kadar çok olmadığı sürece tuhaf olacaklar bu ülkede. ayrıca sayfanın dibi pek güzel olmuş.arz ederim!

Adsız dedi ki...

Aaaaa kelebekler nerede? Kelebekleri istiyorum ben.

joone dedi ki...

yok kelebek artık.. bir günlük ömürleri çoktan geçti..

Yorum Gönder

 


. © 2008. Design by: Pocket