Pazar, Eylül 09, 2007

mutluluk? ve yaran edit :)

ne idüğü belirsiz bir duygu.. ama size diyim bakın ben olayı çözeli epey oldu.. o yüzden benim mutlak mutluluğum.. ondan benim mutluluk değil huzur diye tepinip duruşum.. ama anlatamadıklarım oldu.. onlar da anlamadıysa anlamadıklarıyla kalsınlar.. herkes her şeyi bilecek diye bir kural yok müessesede..
hani uçak falan düşer belli mi olur.. o zaman böyle çiçekli böcekli kalsın ortam.. şu anda nasıl mutluysam hep öyle hatırlanayım.. ha düşmezse o zaman "uçak düşmedi ben geldim" temalı bir şeyler karalarız elbet..
aklımda olan ne varsa.. uçuşan.. bir yazayım şuraya.. uçup gitmeden sonsuza..
mesela.. ne var sevdiysem.. zor oluyor bu gelişme bende.. o yüzden bu denli tutunma.. ama eninde sonunda siz benim bir erkeği kendimden çok seveceğime inanabilir misiniz..
mesela.. ne olmuş bir iki kendini bilmez adam sanmışsa kendini tesadüfen..
sonra şey var bir de.. mesela insan gerçeği kabul etmek istemez.. bir yalan uydurur kendine.. hikayeyi baştan yazar yani.. çünkü öyle olsa daha az yaralayıcı olurmuş.. sonra öyle çok tekrar eder ki.. sabah akşam nerdeyse.. o yalan gerçek olur.. sırf o yüzden gerçek bile unutulur.. mutlu olunur.. buna halk arasında korkaklık diyoruz.. böyle mutlu olabilmek ne güzel..
kendini sevmek.. çok güzeldir de..salaklık mertebesinde abartılabilir mi.. sonra hayat "sen kimsin lan" diyerekten bir tokat atmaz mı adama bi gün..
bi de burçlar önemli bişey galiba.. mesela hiç sevmediğim biri bana şey demişti.. "ay senin burcun koç yükselenin aslan.. amanın.. çok fena.. " sonra da epey yorum yapmıştı.. şimdi anlatamıcam.. dedikleri doğruydu düşününce..
ama bir yandan da.. içtiğim hiçbir kahveye fal bakılsın istemem.. sonra inanırım falan.. öyle bir beklentiye girerim.. olmazsa göt olma durumu.. bu da böyle bir çelişki..
deniz çok güzel bir şey..
30 yaşım da.. gerçi 31'i yaşamadım henüz.. elimizdeki en büyük yaş bu..
canım eti cin istiyor..
canım votka da istiyor..
hatta o yüzsüz can.. "son kez siz'e"yi yazdığı adamla dertleşmek istiyor.. dostunla tek atarak hesabı.. insanları tanıdıkça onun asaleti çıkıyor sanki daha bi fazla
ve son olarak bu can.. bu canım.. hayta'sı ile artık o dağda olmak istiyor..

yaran edit: migrosa gittim alkol almaya.. keyifler yerinde ne de olsa.. bi telefon.. adaş arıyo.. "sana bi şey dicem adaş yarılıcan gülmekten" hayır düşünüyorum yok öyle bir şey.. nedir abi diye sorarken.. "adaş x şahıs bil bakalım nerde" - şimdi x şahıs bu öğretmen kadrosunun tarafımızdan tek sevilmeyeni.. yani maceralarını anlatsam başlı başına bi blog.. o derece - "nerde be".. "erzurum'da" .. ahahahahaaaa.. nasıl yani.. e herkesi aramışlardı üniversiteden tarihin ertelendiğini bildirmek için.. bunu aramadılar mı.. "aramışlar.. ama numara özel olduğundan bu telefonu açmıyor ya da görmüyor her neyse.. okul da bunu bir daha aramıyor.. ne de olsa onca kişi birinden öğrenir" .. ve fakat gözardı edilen gerçek.. x şahsı kimseyle muhattab değil.. ve topluyor bavulunu gidiyor erzuruma.. ordakiler şokta.. nerden çıktın sen.. ahahaha.. bunu ailesiyle bir otele yerleştiriyolar.. lojmanlara bakayım diyor..daha eşyalar yeni yerleşiyor.. etraf toz duman.. arkadaşın da toz alerjisi var ( bi de insan alerjisi var ) girmesiyle çıkması bir oluyor.. ( kendisini bir cümleyle astım krizine soktuğum iddia ediliyor ankara'da ama yok öyle bir şey yalan .. ahaha ) şimdi bir hafta bizi bekler orda... tabii adaş anlatırken kopuyo.. ben migrosun ortasındaki minder vs kümesine oturup gülmekte.. ha ben bunu niye anlattım size.. ey benim nefretimi kazanmış insan topluluğu.. ( çok değilsiniz zaten ) bakınız götünüzü kollayınız.. tüm lanetimle yanınızdayım ahahah.

fondaki müzik: beethoven 7. senfoni bölüm 2 allegretto
fondaki ruh hali: bilmem

0 yorum:

Yorum Gönder

 


. © 2008. Design by: Pocket