Salı, Mart 20, 2007

ne var içimde...


bunlar var:

1. sonnet 116 ( okumaya çekinirim... ilk duyduğum an o derece bi etkilenme olmuş yani )

2. rakıya atılan buza verilen bi aşırı tepki mesela... suya at canım benim suya... gerçi biz o anasonlu şeyle ( bakın adını telaffuz etmek bile istemiyorum :) bir süredir konuşmuyoruz ( yani 3 gündür içmiyorum demeye çalışıyorum )

3. içimi söken.. içimi söküp çıkaran şarkılar.. hani böyle bi yerinde içinden bi sen daha çıkar da kendini bi o duvara bi bu duvara vurur.. sonra yerlerde sürünür.. sonra bi sigara yakar atar kendini yükseklerden, yerlere .. işte öyle şarkılar... ne bunlar
- muscle museum
- üç ve dört ( beş'i yazmayın mümkünse )
- smile ( yani böyle bi etki nasıl oluşuyo bilmiyorum.. )
- man of the hour ve footsteps
- to be by your side ( nick cave )
- like a stone

4. bisikletim.. belki ona hakettiği ilgiyi göstermiyorum.. ama bir pazar sabahı müziğimi alıp, alıp başımı gittiğimde yenileniyorum.. uyanıyorum...

5. istanbul, antalya, ankara - birincisi oralı olduğum için, doğduğum büyüdüğüm için, ikincisi orda saysam toplasam çıkarsam çarpsam bölsem, en fazla acıyı bana yaşattığı için, üçüncüsü ise tüm karanlığıyla bana kardeş olduğu için... seviyorum.

6. patlıcan - hayat boyu her yemekten ayıkladığım, yemediğim için..

7. beş kişi.. gerçekten her zaman yanımda oldukları için...

8. kola, kahve, bira, votka, rakı - bana verdikleri huzur için, keyif için, beni ağlattıkları için, sonra yaşları kuruttukları için..

9. bunlar dışında bi iki film de var.. mesela "guguk kuşu".. yani kaç kere seyrettim kaç kere daha seyredeceğim bilemiyorum.. ama bıkmıyor bıkamıyorum.. hep aynı yeirnde zırlıyorum.. ondan başka "mystic river" var.. "trainspotting" var.. "it" var.. "storm of the century" var.. " "shawshank redemption" var..

10. asla sallanamadığım salıncaklar.. yok dramatik bi sebep yok.. midem bulanıyo.. tutuyo yani bi nevi, ondan..

11. nefret edilen "piknik" kavramı..

12. korkulan balonlar.. ya hani yavaş yavaş sönmeye başladığı bi aşama var ya.. yani buruştuğu falan.. işte o an öyle iğrenç gelirdi ki bana.. bu yüzden iç balon almadım.. aldırmadım...

13. bi de bazı eski günler... yat limanındaki kayalıklarda emre "smile" çalardı, biz söylerdik.. aydoğan üşenmez likör taşırdı oralara.. içerdik..

0 yorum:

Yorum Gönder

 


. © 2008. Design by: Pocket