Çarşamba, Aralık 27, 2006

km

havanın soğukluğu üzdü beni bugün... ben böyle üşümezdim eskiden.. eldivenlerimi orda burda unutmam koymazdı bu kadar.. üşümezdi ki ellerim böylesine..
öyle bi esti ki rüzgar bu sabah.. saat belki 7:06 belki 07.. sabah olmuş ama belli etmiyor henüz.. simitleri ellerinde işlerine koşturan insanlar.. aynı bakkalda her sabah aynı insanlar.. bir gazete.. bir simit.. bir 3ü 1arada kahve.. hep aynı şeyleri alıyolar.. ve öyle soğuk ki dışarısı.. hepsi, hepimiz hep o bakkalda kalmak istiyoruz.. yüzümüz önümüzde.. kaldıramıyoruz ki kafamızı rüzgar ve ayaz bükmüş boynumuzu bir kere.. etrafta servisler.. servislerden bi tafik.. araba yok nerdeyse... sadece servisler.. ve o saatte okula giden bir biz varız.. sabah zor söylenen bir günaydınımız var. .bizim de alınan simitlerimiz okunan, okunamayan gazetelerimiz var.. yolcu kaderiyle bağlanmışız bi kere.. acaip bi psikoloji bu.. acaip bi müptelalık.. kaloriferlerin arka kısmı çalışmıyor.. namık abi diyor ki.. yaptıracakmış belki haftasonu.. arkadan öne kümelenen öğrenciler.. sabah sabah az konuşanlar.. çok konuşanlar.. odunlananlar.. sus ya sabah sabah.. susarlar.. müzik dinlenir biraz.. şöyle uyku getirecek cinsten.. ne de olsa daha çok var okula varmaya.. biri kulak tıkacı takar .. başka birinin dayanamadığı sesine hitaben.. en az bir kişi mutludur.. güneş yükselir yavaştan.. kilometreler azalır.. her gün aynı saatte aynı noktadan geçmenin verdiği bilgiçlik siner üstümüze.. e iyi bugün de geç kalmıcaz.. geç kalmasanıza be kızım.. çık bekle servisi iki dakka ölmezsin.. ölmem de donarım hocam... olsun serviste de donacan nasıl olsa... dakikalar biraz daha azalır.. yollar az daha kısalır.. son öğrenci de alınır.. okula gitmek için bu kadar kasıyolar, kasıyoruz... birbirimizi bi biz anlıyoruz.. son 30 km.. güneş çıkmış.. kapat perdeyi uyuycam ben.. ışıkları kapasana namık abi uyuycam ben.. ya sussanıza be uyuycam ben.. müziğin sesini kıs azıcık.. kulaklık dışarı çok veriyo.. uyuycam ben.. çünki o saatte uyumaktan başka derdimiz yok... olamaz zaten..
bari 15 km uyuyalım be.. susun beeee....
ayağımda sallıcam hepinizi artık uyuyun..
şehir görünür.. bi bayırdan aşağı sallanırken.. bi okula gelinir sonunda.. gözlerimi ovuşturmak isterim çünkü 15 kmlik uyku derindir çok siz bilmezsiniz.. demir kapı ağır.. bi kere açılır ardına kadar.. hepimiz geçmek isteriz bi daha ittirmek zorunda kalmadan.. sonra ne olur...
Türküm.. Doğruyum.. Çalışkanım
budur.

0 yorum:

Yorum Gönder

 


. © 2008. Design by: Pocket