Pazar, Kasım 21, 2010

dumanlı saham




elbette bitmedi.
tabii ki söyleyeceklerimin sonu gelmedi...
derler ya hani..:
sana söyleceyeceğim öyle çok şey var ki...
biliyorum kaç sayfam.... kaç paragrafım, kaç cümlem kaldı içimde... hadi onları da geç, harf harf ezberimde, kelimeler çoktan sıralı kağıtta kalemde.... ssatler gibi uzun onlar, yağmurdaki su kadar çoklar.. ve sen, bir yağmurla gidiyorsun.... bir diğeriyle geri gelene dek..

sen, mesela..
sigara gibi adamsın. keyif verirsin, sensiz olmak zor.
seni bırakmayı bir de bana sor..... söndürdüğüm sigarayla bitiyorsun, bir diğeriyle başlayana dek..
ama dumanın var işte, gözüme kaçınca ağlıyorum ister istemez..
ve dumansız sigara olmuyor.
ve senin duman çok yakıyor.

eşyalarını koklayacak kadar çok sevmedim seni...
o başka bir engin'lik idi...
ama.. çoraplarını, diş fırçanı saklayacak kadar düşkündüm sana... ne zaman bir türkü duysam bir tek sen gelirsin aklıma, sıkışırsın bir kaç nota arasına; bir şehir var seninle anılıyor hala, bir balık var ağzıma sürmedim senden sonra... rakıyı daha az içiyorum çünkü kadehin dibinde illa ki biraz da olsa sen varsın...
bir kadehle son buluyorsun... diğeriyle can bulana dek...

yağmur illa ki duruyor.
sigara mecbur kalırsan bırakılıyor.
rakı şişesi mutlaka bitiyor.
anlıyor musun?

0 yorum:

Yorum Gönder

 


. © 2008. Design by: Pocket