kırmızı

3 seneye yakın bir zamandır devam ediyorum yazmaya ama bu blogu hayatım dışında hiçbir sebeple kullanmadım... Öyle olması gerektiğini düşündüğüm için ( ya da bencilliktten ) ben'den bahsettim. Ama bugün, kırmızı'nın yanında beyaz'ı göremediğimden, başka bir şeyden bahsetmek istiyorum.
Hayatımın 10 yılının geçtiği şekil itibarıyle, toplar, tüfekler, menziller, meseleler, harekatların içinde oldum. Tanık olduğum birçok sohbet, akarken gördüğüm gözyaşları, hatta oğlumun doğduğu gün eşimin habercisinin şehit olması benim için yaşamın ta kendisiydi. Geriye dönüp baktığımda bitmiş evliliğimin bana kazandırdığı önemli bir unsurun memleketin gerçeklerini görmek olduğunu düşünüyorum çünkü o zamana dek, herkesin sahip olduğu sorunlar dışında, kendi halinde mutlu, ODTÜ kampüsündeki tek derdinin zaman zaman ( belki de çoğu zaman ) biten paradan ibaret olduğunu görüyorum.
Oysa sorunlar vardı.. 90'lardı.. habire birileri ölüyordu.. birileri televizyonda isimlere bakıp, "vatan sağolsun" diyen babaları alkışlayıp, bunun kendi oğullarına olmaması için dua ediyorlardı. O isimlerin TVdeki ömrü bir gündü. Ertesi gün hayat normale döner, kimsenin bilmediği, görmediği o dağlarda bir grup insan, gece boyu yürürdü. Biri de o zamanlar sevdiğim adamdı. Ölmekle yaşamak arasında köprüler geçerler, ben uyurken, sen uyurken onlar yürürdü. Ölene dek haber olmayacaklarını bilerek..
Ama o zamanlar geçti sanmıştım. Etkisini yitirdiğini sanmıştım. Şimdi bugün TVde görüyorum ki.. yinelemek zor.. insan düğümlenir, sadece boğazı değil tüm bedeni düğümlenir. Para verirler kampanya yaparlar ama giden gelmez. Kimse gitmesin diye çabalama zamanıdır, bilmezler. Ben bilir miyim diye sorarsan.. evet bilirim.. hem de çok..
Etrafa bakmak lazım.. 15-20 yaşındaki gençlere.. tek derdi yatma potansiyeli olan kız sayısını hesaplayan erkekler, ya da.. tokasından, ayakkabısından başka kafasını takacak bir şeyi olmayan kızlar.. hepsi değil.. ama o çoğunluğa birilerinin "tarih" dersinin sadece ÖSS için değil, alacakları emaneti koruyabilmek için bilinmesi gerektiğini anlatması lazım. evet birilerinin bu insanlara tarih anlatması lazım.. yoksa 12 çarpı çok insan daha o köprüden geçemeyecek.