Perşembe, Nisan 05, 2007

işte öyle birşey..

"doğum günlerini sevmeyen bir insan olarak 30 yaşına girecek ya da girmiş birine ne alınır bilmiyorum. Aslında biliyordum; size Oğuz Atay'ın TUTUNAMAYANLAR'ını alacaktım fakat tesadüfen bir gün, bi blogta yazdığınız bir yorumla karşılaştım, meğer siz okumuşsunuz onu.. biliyordum sizin kitap okumayı sevmediğinizi; hele o kadar kalın bir kitabı hiç okumazsınız diye düşünmüştüm ama gene de yollayacaktım, yanına sizin sevdiğiniz şeyleri tek tek koyup.. örneğin; limonlu schweppes, cornflakesli lila stars ve bir adet mezuniyette çektirdiğimiz fotoğraf, belki bir 70'lik, bir şişe bira daha iyi olurdu.. sonra bir gün yürürken ...."

diye devam ediyor.. epey de uzun.. aslında demek istediğim sadece bir yıl okuttuğum bir öğrencimin ( ki ona sadece öğrenci demek yetmemelidir ) beni ne kadar iyi tanıdığıdır... insana kim yakındır, kim uzaktır.. bazen en yakınındaki seni tanımaz.. organlarını bağışladığın o insan bile farketmez senin bitter lemon'u ne kadar sevdiğini belki.. ama daha uzak görünen insan ( lar ) seni bazen daha iyi tanırlar...
evet.. benim işimde ve de içimde çok oluyor böyle vakalar.. çok.

0 yorum:

Yorum Gönder

 


. © 2008. Design by: Pocket