Evet bugün oldu.. son derse kadar boşum yoktu.. son derse gelmiş olmanın - ve boş da olmanın tabii - verdiği mutlulukla nescafe otomatına yöneldim.. her zaman aynı şeyi içerim zaten... beklerkene.. merdivenin kenarına dayanmış bulundum.. bi de ne göreyim.. aletin yanında kocaman bi resim.. dur yanlış anlaşılma olmasın, makinanın kendinde resim.. bi adam.. elinde şemsiye mutlu mutlu koşturuyo.. ağız ve bacaklar bi karış açık. ( nası yani :) adamda bariz bi hibino tipi var... bi erkeğin zor elde edebileceği sevimlilikte bi gülüş.. bacaklar neşeyle açılmış.. sanırsam resmedilme anında hopluyodu.. vay dedim... ve demekteyim.. bu ne, "ince nescafe erkeği" mi.. bi de genelde herşeyin üstünde bi kadın resmi görmeye alışmış olan bünye, nescafe makinasında paltolu şemsiyeli neşe içinde hoplayan bi adam görünce - kırık görüntünün altını çizmek isterim bi daha - şaşırdı elbet... ister istemez sorar insan.. bunun kahveyle ilgisi ne.. bu adam bi kahve içmiş yağmurda soğukta içini mi ısıtmış.. noolmuş bu adama böyle..
to be continued...
İstanbul Film Festivali / 2
3 saat önce
2 yorum:
iddiasız fikrim, söz konusu tasvirde anılan şahsiyetin misyonunun neskafe şebelekleştirir sloganını yaratmak olduğu yönündedir.. İddialı fikrim, neskafenin tek başarılı ve gerçekçi sloganının "kokusunda davet var..." olduğu, oradaki üç noktanın "ama tadında bi bok yok yok" cümleciğini temsil ettiği yönündedir. Ha bu noktada nie aşırı nescafe tükettiğim sorusu kafa karıştıracaktır fakat ofise bira getirdiler de biz mi içmedik?
üniversitede sinir harbi yaşadığımız ülker malinalarından beri -zira takılan çokoprensi düşürmek için makinaya abanan beceremeyip 1.yurttan acil destek isteyen biz değil miydik - ilk defa bi otomatla bu kadar haşır neşir olan ben, ziyadesiyle incelemektedir bu icadın her yerini..
ince ince..
bak ince dedim gene adam gözümün önüne geldi..
Yorum Gönder